ARABULUCULUK HAKKINDA İSTİNAF MAHKEMESİ KARARLARI

Arabuluculuk sürecinin dava konusu her talep ile ilgili ayrı ayrı işletilmesi aksi takdirde dava şartının karşılanmamış olacağı:

Ankara BAM 7. H.D. 26/03/2019 tarih 2019/983 E. 2019/835 K.

 “Dosya içeriğinden, davacı ile davalı arasında işçi alacakları hakkında fazla mesai, UBGT ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden arabulucuya başvurulduğu tespit edilmiştir. Söz konusu davada ise, davacı tarafça fazla mesai, UBGT, hafta tatili ve yıllık izin alacağı talep edilmiştir. Arabuluculuk sürecinin dava konusu her bir talep için ayrı ayrı işletilmesi gerektiği, ancak arabuluculuk görüşmesinde hafta tatili için arabuluculuk faaliyeti yürütülmediği anlaşılmıştır. Bu alacak yönünden arabuluculuk son tutanağının dava şartını karşılamaması nedeniyle mahkemece 7036 sayılı Kanunun 3/2/son hükmü uyarınca usulüne uygun şekilde arabulucuya başvurulmadan davanın açıldığı tespit edildiğinden hafta tatili ücreti alacağına ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.”

Asıl işveren ile alt işverenin arabuluculuk sürecine birlikte dahil edilmesi gerektiği:

Sakarya BAM 9. H.D. 03/04/2019 tarih 2019/417 E. 2019/545 K.

“7036 Sayılı Kanunun 3/15. Bendi ‘asıl işveren – alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebi ile arabulucuya başvurulduğundan, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.’ düzenlemeleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının, arabuluculuk görüşmelerini eksik hasma karşı yürüttüğü, asıl işverenin arabuluculuk sürecine dahil edilmediği, bu durumda arabuluculuk görüşmelerinin yapılmamış kabul edilmesi gerektiği, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak, İş Kanunu’nun değişik 20/1. maddesi uyarınca arabuluculuk görüşmeleri yapılmadan davanın açılmış olduğu sonucuna varılmıştır.(…) davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Mahkeme gerekçeli kararında arabuluculuk ücretinin kimin tarafından karşılanacağına yer verilmesi zorunluluğu:

 İzmir BAM 3. H.D. 12/04/2019 tarih 2019/337 E. 2019/616 K.

“Yasada belirtilen son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki haftalık sürenin geçirildiği anlaşılmakla, davanın süre yönünden reddi gerekmiş, ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanun’un 3. madde 14-16. fıkralarda; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği halde, ilk derece mahkemesince Devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücreti ile ilgili bir karar verilmemesi hatalı olup bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen nazara alınması gerektiğinden kararın bu yönden de düzeltilmesi gerekmekle, tüm bu sebeplerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.”

Anlaşma tutanağında şarta bağlı ödemenin cebri icraya elverişli olmayacağı:

İstanbul BAM 24. H.D. 08/05/2018 tarih 2018/3623 E. 2019/1025 K.:

“İcra edilebilirlik şerhi verilirken, söz konusu arabuluculuk anlaşmasının cebri icraya elverişli olup olmadığı, anlaşma içeriğinin arabuluculuğa uygun olup olmadığının incelemesi yapılacaktır. Somut olayda Arabuluculuk tutanağı incelendiğinde işçinin işe başlatılma tarihi, boşta geçen süre ücreti, işe başlatılmadığı halde işçiye ödenecek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre tazminatının belirlendiği görülmüştür. İlgili tutanağa göre işe başlatılmama hali için tazminat miktarı belirlenmiş ise de şarta bağlı olarak ödeme yapılmasında şartın gerçekleşip gerçekleşmediği yargılama konusu olacaktır. İşçinin bu süre içinde işe başlatılması mümkün olduğu gibi, usule uygun şekilde başlatılıp başlatılmadığı yargılama yapılarak tespit edilecek hususlardır. Nitekim dava dosyasında davacının usulüne uygun işe başvuru yapıp yapmadığı ve işe başlatılıp başlatılmadığı hususu uyuşmazlık konusu olmuştur. Anlaşma içeriği arabuluculuğa, cebri icraya elverişli olmadığından icra edilebilirlik şerhi verilmesi yönündeki talebin reddi gerekir. Bu nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir